76. İNSAN / 27Sure Ayet Sayısı: 31 Kitap Sırası: 76 Nüzul Sırası: 98 Nüzul Yeri: MEKKE/MEDİNE?? | Muhakkak, bunlar...
✦ acele etmeye muhabbet duyuyorlar...
✦ ve sakil yevmi veralarına vezr ediyorlar. | اِنَّ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ يُحِبُّونَ الْعَاجِلَةَ وَيَذَرُونَ وَرَٓاءَهُمْ يَوْماً ثَق۪يلاً | .27 | 27 |
inne Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
yuhıbbûnel Kök: HBBKelime: habbFiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Tane, çekirdek. Tohum. / Yuvarlak olarak hazırlanmış ilaç, hap. / Buğday tanesi veya buna benzer tohum. / Sivilce. / İhtiyaç. Parça. Dirhemin 1/48 kadarı.
âcilete Kök: A:CLKelime: aceleİsim, Etken, Dişil Kelime Anlam: Çabuk, çabukluk. Bir işi çabuk yapmaya ve çabuk bitirmeye çalışma, ivedilik.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
yezerûne Kök: VZ!RKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
verâehum Kök: VRYKelime: vera ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Arkadan gelen. / Öte. / Başka taraf. / Arka, geri. / Torun. / Çakmaktan ateş çıkması. // Ateş yakmak. / Müphem olarak, müphem bir şekilde, bir şeyin başka bir şeymiş gibi yapılması. / Gizlemek, örtmek, bir şeyin arkasına örtmek, gizlemek. / Yardımcı, takipçi. / Hz. Musaya inzal olan Kanun Kitabı. // Arzı örten mahlukat. Yaratılmış olanlar. Halk. Mahluk. // Takvânın ileri derecesi. Bilmediği ve şüphe ettiğini öğrenip iyiye ve doğruya göre hareket edip bütün günahlardan çekinme hâleti.
yevmen Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
sekîlen. Kök: S!K:LKelime: sekilİsim, Eril, Tekil, Sıfat | | | | |
Diğer Meal: Şunlar (inanmayanlar) dünyayı tercih ediyorlar ve çetin bir günü arkalarına atıyorlar.
|
76. İNSAN / 28Sure Ayet Sayısı: 31 Kitap Sırası: 76 Nüzul Sırası: 98 Nüzul Yeri: MEKKE/MEDİNE?? | BİZ halk ettik onları… BİZ!...
Esarlarını BİZ şedid ettik!
BİZ dilediğimizde... onları tebdil ederek, emsallerine bedellendiri veririz! | نَحْنُ خَلَقْنَاهُمْ وَشَدَدْنَٓا اَسْرَهُمْۚ وَاِذَا شِئْنَا بَدَّلْـنَٓا اَمْثَالَهُمْ تَبْد۪يلاً | .28 | 28 |
nahnu Kök: zamirKelime: nahnuZamir Kelime Anlam:
halaknâhum Kök: H:LK:Kelime: halkFiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kök Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum. Kelime Anlam: ✦ Yaratmak.
✦ Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ilk kez var etmek, icad.
✦ Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek.
✦ Halk, toplum.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
şedednâ Kök: ŞDDKelime: şeddFiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Sıkı bağlama, sıkı bağlanma, sıkma. Tasvir.
esrehum Kök: eSRKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
izâ Kök: harfKelime: izaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Birden bire. / Bir de bakılır ki. Kelime Anlam: Şart edatı. Eğer … se/sa.
Belirli bir vakti ifade eden şart edatıdır. Gerçekleşmesi kesin olan hususlarda kullanılır. Cümleye kesinlik anlamı katar.
Mazi fiille birlikte kullanılırsa geniş zaman anlamı katar.
Cümlenin başında yer alır.
Olumsuz şart cümlesi olarak kullanılmak istendiğinde لَمْ ile beraber kullanılır.
şi'nâ Kök: ŞYeKelime: şaeFiil, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Diledi, istedi, murad eyledi.
beddelnâ Kök: BDLKelime: bedeleFiil, TEF'İL Kalıbı, 1.nci, Çoğul, Geçmiş Zaman
emsâlehum Kök: MS!LKelime: emsalİsim, Eril, Çoğul Kök Anlam: Gibi görünmek. Benzer olmak. Kelime Anlam: Bir umumi kaideye delalet eden meşhur söz. Ata sözü. İbretli ve küçük hikaye. Dokunaklı ve manalı söz. Benzer. Misil. Delil. Hüccet. Kelime Anlam: Bir şeyin benzer hali. Benzer. Örnek. Düş. Rüya. Ahlak ve adabla ilgili kıssa ve hikaye. Bir şeyin örneği ve sıfatı. Kısas. Heykel, put. Mat: Kat sayı.
tebdîlen. Kök: BDLKelime: tebdilİsim, TEF'İL Kalıbı, Eril, İsim Fiil Kelime Anlam: Değiştirmek. Tağyir etmek. Bir şeyi başka bir hâle veya şeye değiştirmek. | | | | |
Diğer Meal: Onları biz yarattık ve eklemlerini (birbirine) biz bağladık. Dilediğimizde (onları yok eder) yerlerine benzerlerini getiririz.
|
76. İNSAN / 29Sure Ayet Sayısı: 31 Kitap Sırası: 76 Nüzul Sırası: 98 Nüzul Yeri: MEKKE/MEDİNE?? | Muhakkak... bu bir tezkirdir!
Artık dileyen Rabbine sebil ittihaz eder! | اِنَّ هٰذِه۪ تَذْكِرَةٌۚ فَمَنْ شَٓاءَ اتَّخَذَ اِلٰى رَبِّه۪ سَب۪يلاً | .29 | 29 |
inne Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
hâzihî Kök: harfKelime: hezeKelime Anlam:
tezkiretun Kök: Z!KRKelime: tezkireİsim, TEF'İL Kalıbı, Dişil, İsim Fiil Kelime Anlam: Pusula. Herhangi bir iş için izin verildiğini bildirmek üzere alınan resmi vesika. Bazı meslek sahipleri için yazılan, o şahsın şahsi ve mesleki durumu hakkında bilgi. Biyografi.
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
men Kök: harfKelime: menKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, sadece akıllılar için. kim ... , kim ki ... , kime … .
şâe Kök: ŞYeKelime: şaeFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Diledi, istedi, murad eyledi.
ttehaze Kök: eH:Z!Kelime: ittihazFiil, İFTİ'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Ahz edinmek. Kendi kendine ahz etmek. Kabullenmek. / "Öyle" diye bakmak.
ilâ Kök: harfKelime: ilaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, -e doğru, -e kadar / Sona eriş, bitiş içindir.
rabbihî Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
sebîlen. Kök: SBLKelime: sebilİsim, Eril Kelime Anlam: Büyük ve açık yol, cadde. Dağıtılan su, su dağıtma. | | | | |
Diğer Meal: İşte bu bir öğüttür. Dileyen, Rabbine ulaştıran bir yol tutar.
|
76. İNSAN / 30Sure Ayet Sayısı: 31 Kitap Sırası: 76 Nüzul Sırası: 98 Nüzul Yeri: MEKKE/MEDİNE?? | Siz, ancak, ALLAH'ın dilediğini dilemektesiniz!
Muhakkak ki ALLAH alim ve hakim olandır. | وَمَا تَشَٓاؤُ۫نَ اِلَّٓا اَنْ يَشَٓاءَ اللّٰهُۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَل۪يماً حَك۪يماًۗ | .30 | 30 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
teşâûne Kök: ŞYeKelime: şaeFiil, 2.nci, Eril, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Diledi, istedi, murad eyledi.
illâ Kök: harfKelime: illaKelime Anlam:
en Kök: harfKelime: enKelime Anlam: Kendisinden sonra gelen fiili isimleştirmektedir.
yeşâa Kök: ŞYeKelime: şaeFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Diledi, istedi, murad eyledi.
llahu Kök: ALLAHKelime: allahÖzel İsim Kelime Anlam: "Allah" ismi celali;
bütün duygularımızın, düşüncelerimizin... bütün "varlık"ların ilk şartı olan derin ve bir tek gizli duygunun, görünen ve görünmeyen varlıkların birleştikleri noktanın; hiçbir engel olmaksızın, doğrudan doğruya gösterdiği... yüce Allah'ın zatına delalet eden, yalnızca O'na ait olan özel bir isimdir.
Bu yüce isim, lisan açısından da adının sahibi gibi, bir ezeliyet perdesi içindedir. Başlangıçtan itibaren özel bir isim olarak kullanılmıştır. Allah'ın zatı, bütün isimler ve vasıflardan önce bulunduğu gibi; "ALLAH" ismi de öyledir.
✦ Allah ismi; ilâhlık vasfından değil... ilâhlık ve mabudiyet vasfı, O’ndan alınmıştır.
✦ Allah, ibadet edilen zat olduğu için Allah değildir... O, Allah olduğu için O’na ibadet edilir.
✦ O’nun "Allah"lığı... tapılmaya ve kulluk edilmeye layık olması... kendiliğindendir.
✦ Mahlukat, Allah'ı mabud olarak ister tanısın ister tanımasın... O bizzat mabuddur. O'na her şey... hatta, O'nu inkar edenler bile, O’na abd olmak zorundadırlar. Allah lafzının, İnsan ağzından, alem-i ilahiye doğru şekilde sunulması, salınması… İslam’ı ve İslam mensublarını güçlü, takatli ve kudretli kılacaktır.
Bu lafz, olması gerekenden farklı şekilde sada edilirse, sadece insanlık değil, hayvanat ve nebadat dahil olmak üzere bütün kain olanlar, bu etkiden zarar görecektir.
inna Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
llahe Kök: ALLAHKelime: allahÖzel İsim Kelime Anlam: "Allah" ismi celali;
bütün duygularımızın, düşüncelerimizin... bütün "varlık"ların ilk şartı olan derin ve bir tek gizli duygunun, görünen ve görünmeyen varlıkların birleştikleri noktanın; hiçbir engel olmaksızın, doğrudan doğruya gösterdiği... yüce Allah'ın zatına delalet eden, yalnızca O'na ait olan özel bir isimdir.
Bu yüce isim, lisan açısından da adının sahibi gibi, bir ezeliyet perdesi içindedir. Başlangıçtan itibaren özel bir isim olarak kullanılmıştır. Allah'ın zatı, bütün isimler ve vasıflardan önce bulunduğu gibi; "ALLAH" ismi de öyledir.
✦ Allah ismi; ilâhlık vasfından değil... ilâhlık ve mabudiyet vasfı, O’ndan alınmıştır.
✦ Allah, ibadet edilen zat olduğu için Allah değildir... O, Allah olduğu için O’na ibadet edilir.
✦ O’nun "Allah"lığı... tapılmaya ve kulluk edilmeye layık olması... kendiliğindendir.
✦ Mahlukat, Allah'ı mabud olarak ister tanısın ister tanımasın... O bizzat mabuddur. O'na her şey... hatta, O'nu inkar edenler bile, O’na abd olmak zorundadırlar. Allah lafzının, İnsan ağzından, alem-i ilahiye doğru şekilde sunulması, salınması… İslam’ı ve İslam mensublarını güçlü, takatli ve kudretli kılacaktır.
Bu lafz, olması gerekenden farklı şekilde sada edilirse, sadece insanlık değil, hayvanat ve nebadat dahil olmak üzere bütün kain olanlar, bu etkiden zarar görecektir.
kâne Kök: KVNKelime: kevnFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Hudus. Varlık, var olmak. Vücud, alem, kainat. Mevcudiyet.
alîmen Kök: A:LMKelime: alimİsim, Eril, Tekil Kelime Anlam: ✦ İlim sahibi. Bilen, bilgili.
✦ Çok bilen.
El Alim: İlim, bilme fiili. İnsanda tabii ilim vardır. Bunu, etkiler yüzünden kaybeder. Sonra bu tabii ilmine ulaşmak için, dışarıdan aşılama ilimler alır. Öğrenme denir ismine. Bunların hepsi ALLAH'ın alim fiilidir.
hakîmen. Kök: HKMKelime: hakimİsim, Eril, Tekil, Sıfat Kelime Anlam: Galib. Haklı ve haksızı ayırıp hak ve adalet üzere hükmeden. Başkasını müdahale ettirmeden idare eden. Memleketi idare eden. Mahkeme reisi. | | | | |
Diğer Meal: Allah’ın dilemesi olmadıkça siz dileyemezsiniz. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
|
76. İNSAN / 31Sure Ayet Sayısı: 31 Kitap Sırası: 76 Nüzul Sırası: 98 Nüzul Yeri: MEKKE/MEDİNE?? | Rahmetinde dilediği kimseyi dahil eder.
Zalimler...
Onlar için elim azab idad etmiştir! | يُدْخِلُ مَنْ يَشَٓاءُ ف۪ي رَحْمَتِه۪ۜ وَالظَّالِم۪ينَ اَعَدَّ لَهُمْ عَذَاباً اَل۪يماً | .31 | 31 |
yudhılu Kök: DH:LKelime: dehaleFiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman
men Kök: harfKelime: menKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, sadece akıllılar için. kim ... , kim ki ... , kime … .
yeşâu Kök: ŞYeKelime: şaeFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Diledi, istedi, murad eyledi.
fî Kök: harfKelime: fiKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -da, -de eklerini ve "içinde", "hakkında" kelimelerini karşılar. "İçinde, içine, hakkında, hususunda, üzere, dâir, mütedair, beherine ve herbirine" mânalarına gelir.
Mekâna ve zamana âidiyyeti bildirir.
Ta'lil için, isti'lâ için ve yine harf-i cerr olan "bâ, ilâ, min, maa" harflerinin yerine kullanılır.
Geçen mef'ul ile gelecek fasıl arasında geçer.
Te'kid mânası da vardır.
rahmetihî Kök: RHMKelime: rahmetİsim, Dişil Kelime Anlam: Rahm kökünün mastarıdır. Merhamet, acımak, şefkat etmek. İhsan etmek. Esirgemek.
vez Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
zâlimîne Kök: Z:LMKelime: zalimİsim, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Zulmeden, haksızlık eden.
eadde Kök: A:DDKelime: addFiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Hesablamak. Saymak. Sayılmak. İtibar etmek.
lehum Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
azâben Kök: A:Z!BKelime: azabİsim, Eril Kelime Anlam: Eziyet. Büyük sıkıntı. Şiddetli elem.
elîmen. Kök: eLMKelime: elimİsim, Eril, Tekil, Sıfat Kelime Anlam: Acı veren, acıtan, ağrıtan. Çok şiddetli ağrı veren. | | | | |
Diğer Meal: O, dilediği kimseyi rahmetine sokar. Zalimlere ise elem dolu bir azap hazırlamıştır.
|
| Rahman, Rahim ALLAH adına! |
77. MURSELAT / 1-2-3-4-5-6-7Sure Ayet Sayısı: 50 Kitap Sırası: 77 Nüzul Sırası: 33 Nüzul Yeri: MEKKE | Yemin olsun,
✦ örfün mürsellerine...
✦ ve ardından, asıfın asıflarına...
✦ ve neşrin naşirlerine...
✦ ve ardından, farkın farıklarına...
✦ ve ardından, özür veya nezr olarak zikir ilka edenlere!... Muhakkak… ancak, size vaad edilen, kesinlikle vaki olur. | وَالْمُرْسَلَاتِ عُرْفاًۙ | .1 | 1 |
vel Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
murselâti Kök: RSLKelime: murselİsim, İF'AL Kalıbı, Edilgen, Dişil, Çoğul Kelime Anlam:
urfen. Kök: A:RFKelime: urfİsim, Eril Kelime Anlam: Örf. Amaçlanmış (ikrar vermiş) İnsan topluluğuna, her bir İnsana bahş olunan irfan dışında, topluca bahş olunan ilim üstü kaideler bütünü / İnsanlar arasında güzel görülmüş, red ve inkar edilmeyip mükerreren yapılagelmiş olan şey. Fık: Şer'an ve şeriata bağlı. | | | | | | فَالْعَاصِفَاتِ عَصْفاًۙ | .2 | 2 |
fel Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
âsıfâti Kök: A:S:FKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
asfen. Kök: A:S:FKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | وَالنَّاشِرَاتِ نَشْراًۙ | .3 | 3 |
ven Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
nâşirâti Kök: NŞRKelime: naşirİsim, Etken, Dişil, Çoğul Kelime Anlam: Neşreden, yayan. Bir müellifin eserini bastırıp çıkartan. Editör.
neşren. Kök: NŞRKelime: neşirİsim, Eril Kelime Anlam: Dağıtma, yayma, herkese duyurma. | | | | | | فَالْفَارِقَاتِ فَرْقاًۙ | .4 | 4 |
fel Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
fârikâti Kök: FRK:Kelime: fark ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Ayrılık, başkalık. Ayırma, ayrılma, seçilme. Ayırma vasfı, alameti. Bölüm. / Başın tepesi, baştaki saçın ikiye ayrıldığı yer.
ferkan. Kök: FRK:Kelime: fark ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Ayrılık, başkalık. Ayırma, ayrılma, seçilme. Ayırma vasfı, alameti. Bölüm. / Başın tepesi, baştaki saçın ikiye ayrıldığı yer. | | | | | | فَالْمُلْقِيَاتِ ذِكْراًۙ | .5 | 5 |
fel Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
mulkıyâti Kök: LK:YKelime: mulkiyatİsim, İF'AL Kalıbı, Etken, Dişil, Çoğul
zikren. Kök: Z!KRKelime: zikrİsim, Eril, İsim Fiil Kelime Anlam: Anmak, hatırlamak. Yad etmek. Anılmak. Anımsamak, akılda tutmak, aklına getirmek. Hatırlatmak, dile getirmek, adını söylemek. Bir şeyi zihinde hazır etme. Akıldan çıkarmamak, unutmamak. | | | | | | عُذْراً اَوْ نُذْراًۙ | .6 | 6 |
uzren Kök: A:Z!RKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
ev Kök: harfKelime: evKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). yahut, veya, ya da / Tereddüt, şüphe veya iki şeyden birini seçme serbestisini ifade eder.
nuzren. Kök: NZ!RKelime: nezrİsim, Eril Kelime Anlam: Korkutmak. Korkutarak ikaz etmek. Bir iş için korkulacak bir şey söyleyip gözdağı vermek. İlerdeki hesap için korkutmak. ("Beşir" in zıddıdır). / Adak adamak. | | | | | | اِنَّمَا تُوعَدُونَ لَوَاقِعٌۜ | .7 | 7 |
inne Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
tûadûne Kök: VA:DKelime: veadeFiil, Edilgen, 2.nci, Eril, Çoğul, Geniş Zaman
levâkıun. Kök: VK:A:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Ard arda gönderilenlere, kasırga gibi esenlere, hakkıyla yayanlara, hakkıyla ayıranlara, özür ya da uyarı olmak üzere öğüt bırakanlara andolsun ki, uyarıldığınız (Kıyamet) mutlaka gerçekleşecektir.
|
77. MURSELAT / 8-9-10-11-12-13Sure Ayet Sayısı: 50 Kitap Sırası: 77 Nüzul Sırası: 33 Nüzul Yeri: MEKKE | Ardından,
✦ necmler tams olduğunda...
✦ ve sema ferc olduğunda...
✦ ve dağlar nesf olduğunda...
✦ ve Rasullere vakit belirlendiğinde...
Hangi yevm için acil edildiler?...
Fasl yevmi için! | فَاِذَا النُّجُومُ طُمِسَتْۙ | .8 | 8 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
izen Kök: harfKelime: izKelime Anlam: Şart edatı. Eğer … se/sa; şayet … se/sa. Kelime Anlam: "Hem, vakt, yevm, hiyn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır.
Mesela: Hiyne izin: O vakit ki. Yevme izin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi.
// Mazi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İz kuntu muallimen: Muallim olduğum zaman manasına geliyor. (iz) Yazılmasa manası, muallim idim olur. //
nucûmu Kök: NCMKelime: nucumİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Yıldız. Kabak ve hıyar gibi yayvan (sapsız) nebat. Kur'an-ı Kerim'in her defa inzal edildiği kısım. Ceste ceste, kısım kısım oluş. Kur'an-ı Kerim'in her defa inzal edildiği kısım. Belirli olan vakit. Belirli vakitte yapılan vazife. Huk: Bir borcun taksitlerini ödemek için hulül eden muayyen borç.
tumiset. Kök: T:MSKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | وَاِذَا السَّمَٓاءُ فُرِجَتْۙ | .9 | 9 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
izes Kök: harfKelime: izKelime Anlam: Şart edatı. Eğer … se/sa; şayet … se/sa. Kelime Anlam: "Hem, vakt, yevm, hiyn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır.
Mesela: Hiyne izin: O vakit ki. Yevme izin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi.
// Mazi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İz kuntu muallimen: Muallim olduğum zaman manasına geliyor. (iz) Yazılmasa manası, muallim idim olur. //
semâu Kök: SMVKelime: semaİsim, Dişil Kelime Anlam: Gök yüzü. Asuman. Gök. / Her şeyin sakfı. / Gölgelik. Bulut ve emsali örtü. / İnsanda duygu merkesinin derinlikleri. İnsanın Allah ile irtibat kurduğu nokta.
furicet. Kök: FRCKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | وَاِذَا الْجِبَالُ نُسِفَتْۙ | .10 | 10 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
izel Kök: harfKelime: izKelime Anlam: Şart edatı. Eğer … se/sa; şayet … se/sa. Kelime Anlam: "Hem, vakt, yevm, hiyn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır.
Mesela: Hiyne izin: O vakit ki. Yevme izin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi.
// Mazi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İz kuntu muallimen: Muallim olduğum zaman manasına geliyor. (iz) Yazılmasa manası, muallim idim olur. //
cibâlu Kök: CBLKelime: cibalİsim, Eril, Çoğul Kök Anlam: ✦ Sert ve büyük kaya katmanı. Sert ve mukavim yükselti, dağ.
✦ Erkeklerden oluşan topluluk ve topluluğun şefi.
✦ Zihniyetin, değişmesi çok zor olan unsurları.
✦ Kişinin fıtratından var olan veya cenin halindeyken anne karnında kendisine işlenen huyları, cibilliyet.
✦ Devede hörgüç. Kelime Anlam:
nusifet. Kök: NSFKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | وَاِذَا الرُّسُلُ اُقِّتَتْۜ | .11 | 11 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
izer Kök: harfKelime: izKelime Anlam: Şart edatı. Eğer … se/sa; şayet … se/sa. Kelime Anlam: "Hem, vakt, yevm, hiyn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır.
Mesela: Hiyne izin: O vakit ki. Yevme izin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi.
// Mazi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İz kuntu muallimen: Muallim olduğum zaman manasına geliyor. (iz) Yazılmasa manası, muallim idim olur. //
rusulu Kök: RSLKelime: rusulİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Taşıyıcı. Elçi. Getiren ve götüren. / Rasul bir gövde değil, manevi bir sıfattır. Elle tutulup, gözle görülmediği halde; tutan elleri, gören gözleri, hatta kalpleri bile kumanda eden, yetkisi altında tutan, mutlak yürürlüğünü icra eden mücerret ve manevi bir sıfattır. / Kendisine kitap verilmemiş olan, kendisinden önceki inzal edileni devam ettiren Allah elçisi. / Huk: Tasarrufta hakkı olmaksızın, birisinin sözünü olduğu gibi bir başkasına bildiren kimse. / Allah'tan kuluna, kulundan da Allah'a taşıyan.
ukkıtet. Kök: VK:TKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | | | لِاَيِّ يَوْمٍ اُجِّلَتْۜ | .12 | 12 |
li Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
eyyi Kök: harfKelime: eyyuKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, insan, hayvan ve cansızlar için. hangisini ..., neyi..., kimi..., se/sa
yevmin Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
uccilet. Kök: eCLKelime: eclFiil, TEF'İL Kalıbı, Edilgen, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: İllet, sebeb, cihet. İçin, dolayı. ... den. Arabçada "Li" ilâve ederek kullanılır. (Meselâ: Li-eclillâh: Allah için, Allah rızası için.) | | | | | | لِيَوْمِ الْفَصْلِۚ | .13 | 13 |
li Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
yevmil Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
fasli. Kök: FS:LKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Yıldızların ışığı söndürüldüğü zaman, Gök yarıldığı zaman, Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman, Peygamberler için (ümmetlerine şahitlik etmek üzere) vakit belirlendiği zaman (kıyamet gerçekleşir). (Bu) hangi güne ertelenmiştir? Hüküm ve ayırım gününe.
|
77. MURSELAT / 14Sure Ayet Sayısı: 50 Kitap Sırası: 77 Nüzul Sırası: 33 Nüzul Yeri: MEKKE | "Fasl yevmi"nin ne olduğu sana idra ettiren nedir? | وَمَٓا اَدْرٰيكَ مَا يَوْمُ الْفَصْلِۜ | .14 | 14 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
edrâke Kök: DRYKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
yevmul Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
fasli. Kök: FS:LKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Hüküm ve ayırım gününü sen ne bileceksin.
|
77. MURSELAT / 15Sure Ayet Sayısı: 50 Kitap Sırası: 77 Nüzul Sırası: 33 Nüzul Yeri: MEKKE | Yazıklar olsun… yevme-izinde, mükezziblere! 1.nci tekrar. (ayet 15, 19, 24, 28, 34, 37, 40, 45, 47, 49) | وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّب۪ينَ | .15 | 15 |
veylun Kök: VYLKelime: veylexoxox Kök Anlam: ✦ Vay hâline, yazık, vay! anlamlarında hayıflanma ünlemi. Tehdid manasında kullanılan azab kelimesidir.
✦ Felaket, hüzün ve hüsran.
✦ Cehennem'de bir çukur ismi veya Cehennem'in bir kapısı. Kelime Anlam:
yevme Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
izin Kök: harfKelime: izinKelime Anlam: "Hem, vakt, yevm, hiyn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır.
Mesela: Hiyne izin: O vakit ki. Yevme izin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi.
// Mazi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İz kuntu muallimen: Muallim olduğum zaman manasına geliyor. (iz) Yazılmasa manası, muallim idim olur. //
lil Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
mukezzibîne. Kök: KZ!BKelime: mukezzibİsim, TEF'İL Kalıbı, Etken, Eril, Çoğul Kök Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. Kelime Anlam: ✦ Tekzib eden. Yalanlayan, yalan çıkaran. | | | | |
Diğer Meal: O gün vay yalanlayanların hâline!
|
77. MURSELAT / 16-17-18Sure Ayet Sayısı: 50 Kitap Sırası: 77 Nüzul Sırası: 33 Nüzul Yeri: MEKKE | ✦ Evvelkileri BİZ helak etmedik mi!
✦ Sonra, ahirdekileri de BİZ onlara tabi edeceğiz. Böyledir!...
Mücrimlere fail oluruz! | اَلَمْ نُهْلِكِ الْاَوَّل۪ينَۜ | .16 | 16 |
e Kök: soruKelime: eKelime Anlam:
lem Kök: harfKelime: lemKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Hükme olumsuz anlam verir.
nuhlikil Kök: H!LKKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
evvelîne. Kök: eVLKelime: evvelİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: İlk. Birinci.
El Evvel : Evveli, başlangıcı olmayan. İbtidası olmayıp, herşey üzerine sabık olan. | | | | | | ثُمَّ نُتْبِعُهُمُ الْاٰخِر۪ينَ | .17 | 17 |
summe Kök: harfKelime: summeKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.
nutbiuhumul Kök: TBA:Kelime: tebeaFiil, İF'AL Kalıbı, 1.nci, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Birinin arkası sıra giden, ona uyan. Boyun eğen. İtaat eden. Gr: Kendinden evvelki kelimeye göre hareke alan. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm'ı görmüş olanları, ashabını görüp, onlardan hadis dinlemiş olan.
âhirîne. Kök: eH:RKelime: ahirİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Sonra gelen. Sonraki. Son, en son.
El Ahir : Sonu olmayan. | | | | | | كَذٰلِكَ نَفْعَلُ بِالْمُجْرِم۪ينَ | .18 | 18 |
ke Kök: harfKelime: keKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). gibi, sanki anlamlarındadır. Benzetme içindir.
zâlike Kök: harfKelime: zelikeKelime Anlam:
nef'alu Kök: FA:LKelime: fealeFiil, 1.nci, Çoğul, Geniş Zaman
bil Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
mucrimîne. Kök: CRMKelime: ... veri girişi devam ediyor ... | | | | |
Diğer Meal: Biz öncekileri helâk etmedik mi? Sonra arkadan gelenleri de onların peşine takacağız. Biz suçlulara işte böyle yaparız.
|
77. MURSELAT / 19Sure Ayet Sayısı: 50 Kitap Sırası: 77 Nüzul Sırası: 33 Nüzul Yeri: MEKKE | Yazıklar olsun… yevme-izinde, mükezziblere! 2.nci tekrar. (ayet 15, 19, 24, 28, 34, 37, 40, 45, 47, 49) | وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّب۪ينَ | .19 | 19 |
veylun Kök: VYLKelime: veylexoxox Kök Anlam: ✦ Vay hâline, yazık, vay! anlamlarında hayıflanma ünlemi. Tehdid manasında kullanılan azab kelimesidir.
✦ Felaket, hüzün ve hüsran.
✦ Cehennem'de bir çukur ismi veya Cehennem'in bir kapısı. Kelime Anlam:
yevme Kök: YVMKelime: yevmİsim, Eril Kelime Anlam: Gün. Yirmidört saatlik zaman. Sene. Asır. Devir. Devre. Süreç.
izin Kök: harfKelime: izinKelime Anlam: "Hem, vakt, yevm, hiyn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır.
Mesela: Hiyne izin: O vakit ki. Yevme izin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi.
// Mazi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İz kuntu muallimen: Muallim olduğum zaman manasına geliyor. (iz) Yazılmasa manası, muallim idim olur. //
lil Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
mukezzibîne. Kök: KZ!BKelime: mukezzibİsim, TEF'İL Kalıbı, Etken, Eril, Çoğul Kök Anlam: ✦ Yalan söylemek. Uydurmak.
✦ Yalan. Uydurma, asılsız söz. Kelime Anlam: ✦ Tekzib eden. Yalanlayan, yalan çıkaran. | | | | |
Diğer Meal: O gün vay yalanlayanların hâline!
|